Ey Meraklı Okuyucu,

HOŞGELDİN

19 Haziran 2010 Cumartesi

My Name is Khan

Uzun zamandır okulla iş arasına koşturmaktan ne film izlemeye ne de bir şeyler yapmaya yapmaya fırsat bulamıyordum. Geçen hafta iş yerimin verdiği öğrenme bozuklukları eğitiminde (her konu ile ilgili bir sürü eğittim veriyorlar ki bence bu harika) Asperger sendromundan bahsederken bu filmin adı geçti . Eve gidince bakayım dedim ama fırsat olmadı ta ki bu güne kadar. Burada pek çok Hintli arkadaşım var biliyorsunuz onlardan bir kaçına sordum filmi bilip bilmediklerini. Onlar da çok beğendiklerini söyleyince ben de yüce Google'a sordum nereden izleyebileceğimi hemen Türkçe alt yazılı seçeneği verdi. Alt yazılar arada görünmüyor ve görüntü kalitesi çok iyi olmasa da izlenebilir. Türkiye'de vizyona girmediğini düşünmediğim için alt yazılı olarak bulunca çok şaşırdım. Filmin resmi İnternet adresini veriyorum, korsanı özendirmemek için:


Filmin konusunu anlatmak istemiyorum, izleyin diyorum sadece. Ben salya sümük ağladım, duygu sömürüsü yapmadan duygulandırmayı başaran bir film. Daha önce de Black diye bir Hint filmi izlemiştim, kör ve dilsiz bir kızın hayat hikayesini anlatıyordu, o da çok başarılıydı. Bu tip filmleri izledikçe Bollywood filmlerine olan saygım giderek artıyor. Zaten önceden de renkli, danslı, müzikli olduğu için hoşuma gidiyordu ama bu filmler hem ciddi, hem gerçekçi, hem de başarılılar.

My name is Khan- Benim adım Khan- politik, romantik ve dramatik bir film. Hepsinin uygun dozda güzel bir karışımı. Eğer bu bir Amerikan filmi olsaydı çok daha taraflı ve daha kahramanlık vurgulu olurdu. Oysa hem yazar hem de yönetmen hikayeyi gerçeğe en yakın şekilde ele almışlar. Filmi benim için bu kadar etkileyici yapan şeylerden biri de buydu. Benim bir Amerikan filminde şaşırmam mümkün değildir, şimdiye kadar olan tecrübelerinizden zaten biliyorsunuz ki film yirminci dakikayı bulmadan olay örgüsü çözülür, bazı durumlarda karakterlerin diyeceklerine kadar detay verebilirim. Bu yüzden de artık eskisi kadar film izlemekten zevk almıyorum. Dünya filmlerini keşfetmemin zamanı gelmişti yani anlayacağınız.

Neyse filme geri dönersek sıradan olmayan insanların an az kendileri kadar sıra dışı hikayelerine güzel bir örnek bu film. Hayata bambaşka bir bakış açısı getiriyor. Bana biraz Forrest Gump'ı biraz da Sam'i  hatırlattı Khan karakteri. Asperger Sendromu otizmin yüksek işlevsel bir türevi. Göz ve tensel temastan kaçınma, duygusal ifadeleri anlamakta ve göstermede zayıflık, mekanik olayları çok iyi kavrarken mecazi kavramları hiç anlamama ve benzeri özellikleri var. Filmde bunların hepsinden bir parça bulmak mümkün. Eğer Sean Penn'in I am Sam'ini ya da tom Hanks'ın Forrest Gump'ını beğendiyseniz Shahrukh Khan'ın Rizwan Khan'ını da beğeneceksiniz.

Filmde ana karakterin söylediği şeylere bir örnek vermek istiyorum.

Benim adım Rizvan Han. Size biraz farklı görünebilirim.Bunun nedeni Asperger Sendromu. İsmi, çocuklar arasındaki değişik davranışları fark eden doktor Hans Asperger'den geliyor. Aspergerli olmam aptal olduğum anlamına gelmiyor. Ben çok zekiyim fakat insanları anlamıyorum. İnsanların neden kastetmedikleri şeyleri söylediğini anlamıyorum. Mesela bana istediğin zaman evime gelebilirsin diyorlar, sonra da istediğim zaman onlara gidince neden bu saatte geldin diyorlar. Bazen insanlar kaba olduğumu düşünüyorlar. Kaba olmak istemiyorum, kaba olmak iyi değildir. Annem bana dünyada sadece iyi ve kötü insanların olduğunu söyledi ve ben iyi bir insanım...




Hiç yorum yok: