Ey Meraklı Okuyucu,

HOŞGELDİN

27 Ekim 2008 Pazartesi

Kadınlar neden kuaföre gider? 2008

Kadınlar neden bu kadar sık kuaföre gider?Erkekler sadece saçlarını kestirmek için berbere giderlerken kadınların saçlarını kestirmesi çok daha farklı anlamlar taşır.
Bir örnek üzerinden birlikte düşünelim:
     Ortalama, sıradan bir gün, hava kötü, arkadaşlarınızın işleri var yalnızsınız, kafanızda çözümü sizin dışınızda olan bir sürü sorun olsun. Sevgiliniz/kocanız uzak bir şehirde, iş görüşmesinde/askerde olsun, mesajlarınıza cevap vermesin yada gecikmeli veya kısacık cevaplar versin sizi daha da sinir etsin. Televizyonda birbirinden korkunç ve üzücü haberlere maddi krizler eklensin.
     İnsan aradığı bir parça mutluluğu nerede bulur? Belki kendisini sokaklara atar, kalbalık caddelerde insanların arasında arar, belki vitrinlerde...Belki bir parça yeşil görürüm umudu ile parka gider, telefonunun radyosunda eski bir şarkı dinler, gözü kuruyan dallara, sararıp düşen yapraklara takılır iyice hüzünlenir...Belki yakın bir arkadaşını arar, halini hatrını sorar, sıra kendine geldiğinde aklına yine o içinde bulunduğu sıkıntılar gelir, boğazı düğümlenir, yalancıktan iyilik saplık falan denir geçiştirilir.
      Yapılabilecek pekçok şey var tabi, bunlar kişiden kişiye değişir ama bir zaman sonra aklın yolu birdir lafına gelinir ve kadın kişi bir kuaförün önünde durur. Belki içinden söyle düşünür, hayatım zıvanadan çıkmış, ben hayatı yaşayacağıma hayat beni peşinden sürüklüyor, benim de yapabilşeceğim birşey olmalı. En azından sabah kalkıp da elimi yüzümü yıkamaya gittiğimde aynada gördüğüm şeyden memnun olursam günüm daha iyi geçer. Kuaför koltuğuna oturulur ne yapılacak? saçlarınız temiz mi? bir şey içer misiniz? Her kadın kendisi ile ilgilenilmesini sever. Temiz olsa bile saçlar yıkatılır. Sırtını yaslayıp kollarını kavuşturup kendini  kuaförün maharetli ellerine bırakırsın. Endişelenmeden ya da rahatsız olmadan bir yabancı erkeğin yabancı bir kadının saçlarında ellerini rahatlıkla gezdirdiği ender durumlardan biridir bu. Suyun sıcaklığı, şampuanların meyveli kokuları, uzakta televizyondan gelen cıstaklı arabesk şarkılar falan derken iyice gevşer hanım kişi. Saçlar taranırken çaylar gelir, yandaki yaşlı teyze ile iki muhabbet edilir belki. Birinin sizinle ilgilenmesinin keyfini sürersin. Hiç aklında yokken perçem kestirebilir ya da gaza gelip saçlarını sonradan belki pişman olacaksan bile boyatabilirsin. Alacağın riskler tamamen o an içinde bulunduğun ruh halinin şiddeti ile ilgilidir. Kadın sarı saçtan kızıla dönüyorsa 6 şiddetinde, siyahtan sarıya dönüyorsa 8 şiddetinde, uzun kumral saçlarını kısacık kestirip asimetrik olarak kırmızı gölge yaptırıyorsa mesela 10 şiddetinde bir bunalım geçiriyor olabilir.
       İşte bence, insanların merak ettikleri sorunun yanıtı bu. Bilmem katılıyor musunuz?

16 Ekim 2008 Perşembe

Şiirler. Türkçe İngilizce,Fransızca, Almanca...

Flowers_by_SleepySh
SANA SORUYORUM SONBAHAR, SABRI
AŞKIN UNUTULMAYAN ACISINI,
BİLEN OLUR MU SENDEN DAHA İYİ?
ILIK RÜZGARINLA EDERSİN İYİ
RÜYALARIMA GİREN KEDERLERİ
ÇİÇEKLER AÇTI,AH,ÇİÇEKLER SOLDU
İLK AŞKIN HEYECANI KAYBOLUR MU?
ÇİÇEKLER SOLDU, AH,ÇİÇEKLER AÇTI
ELİMDEN KELEBEKLER SANA KAÇTI
KUŞLARI İZLEDİM,YOLU GÖZLEDİM
LEYLAKLARI KOKLADIM,HEP BEKLEDİM
EY SEVGİLİ,YETMEDİ Mİ BU CEZA
RAZI NASIL GELİR Kİ KALBİN BUNA?
İLKYAZ GELDİ AMA SEN YOKSUN HALA...
27.04.08
La fleur de la patience

Je te demande l'automne, la patience,
L'inoubliable peine de l'amour
Qui sait mieux que toi
Avec tes vents chauds, tu guéris
La peine entre dans mes reves
Pas de fleurs s epanouissait, ah les fleurs qui meurs
Comment l'exitation du premier amour puisse disparaitre
Fleurs qui meurs, fleurs qui s epanouisse
Le papillon vole vers toi de mes mains
Je regardais les oiseau pour ton retour
Je sens les lilas, toujours a attendre
Oh mon amour, n est ce pas une punition suffisante
Comment ton coeur peux laisser cela
Printemps vient mais tu n es pas encore ici

14lü hece ölçüsü ile yazdığım şiirimi üşenmedim bir de çevirdim!
İts a very free translation, unfortunatly lost the vocal beauty in english. (revised)


Hüzünlü Düşünceler                                             Dolorous Thoughts
Güneş çevirdi artık bizden parlak yüzünü              Sun has turned her bright face away from us
Geriye kaldı sonbaharın buruk hüzünü.                 Whats left behind is the bitternes of dolorous autumn

Ne yaprakları okşayan nazik meltem kaldı           The gentle hand of  breeze which caress the leaves is gone.
Ne de ağızlarda sakızlı dondurma tadı.                And so the taste of the mastic ice cream on the lips

Aldı başını gitti tatilciler buradan                          All the travellers are gone from this land
Sahilde bir zavallı kaleler kaldı kumdan.               The sand castle on the shore is whats left behind
Sıcak, huzurlu günleri yazın çok geride.               The intimate and tranquil days of summer is now far away
Yapraklar bile bir telaşla düşüyor yere                Even the leaves are fading and falling off hastely

Türlü hüzünlü düşünceler döner zihnimde             Various  dolorous thoughts ruminate in my mind
Daha kaç yaz geçip sonbahar gelecek böyle?      How many more summers are to go and autumns are to come 

 Sen neredesin, ben neredeyim, biz neredeyiz?      Where are you, where am i, where do we stand?
Yazda mı, ayazda mı, ayrı mı birlikte miyiz?          İn summer, in frost, together or alone?

funda 10/09/2007

yorumlarınızı bekliyorum / waiting for your comments

10 Ekim 2008 Cuma

Almancaaa

Daha önce aktif olarak kullandığım hotmaile baglı blogumu iş amaçlı kullanmaya karar verdiğim için orda yayınladığım yazıları buraya taşımaya karar verdim arşivlemek için. 

Zulum müdür Almanca öğrenmek? 
Orta okuldan beri mehter marşı eşliğinde iki ileri bir geri hareket eden Almancamı tekrardan hareketlendirmeye karar verdim (2007 yılından bahsediyorum). Tabi bunda Viyana'da çalışma isteğimin doğrudan bir etkisi olduğunu söylemem lazım :) (Viyana değil Londra oldu) Gülü seven dikenine katlanır diyerek kendimi çalışmaya motive ediyorum. Hala artikellerle savaşıyor ve bir türlü dativ akkusatif olayını ezberliyemiyor olsam da ruhumun sanatsal tarafı buna hiç aldırmıyor:) İşte yeni bir şiirle eskimeyen almanca işkencesini hobi haline getiriyorum. Psikolojide biz buna reframing-yeniden çerçeveleme deriz:) Tabi bu çeviriyi ben yapmadım. Daha doğrusu ben bu şiiri çevirdim ama anlayanlar saçlarını başlarını yolmasınalar diye buraya benim çevirim yerine bu dile gayet hakim bir arkadaşımın çevirisini koydum. İnşallah bundan sonrakilerde benim şahsen bizzat ve kendi çevirilerimi okuyacaksınız.  
zaman hızla akıp gidiyor                  Zeit läuft ziemlich schnell vorbei
aşk bizi neden terk ediyor?              Warum verläst die Liebe uns ?

içimizde bir yolculuğa çıkmak          Wir sollen im Inneren verreisen
 sınırlarımızı kaldırmak lazım           Wir sollen unsere Grenze überwinden 

koşturmaya ara vermek                  lass mal hin und herlaufen
derin bir nefes almak lazım              Atme wohl

gözler görmeli güzellikleri               Die Augen sollen die Sehenswürdigkeiten sehen
diller demeli mutlu ezgileri              Die Zunge soll schön singen

çağırsak biz onu böyle geri              Wenn wir sie so wieder zurückrufen ?
o da fazla nazlanmadan gelmez mi   Kommt sie nicht ohne zögern.
funda 20/09/2007Was brauchen Frauen oder was möchten Frauen? Es wurde gesagt, dass diese Fragen Freuds letzte Gedanken waren. Warum kauft eine Frau ein paat neue Schuhe, obwohl sie schon welche hat? Mode? Schönheit? ein Bedüfnis erfüllen? Wer weisst das?
Mein Freund hat mir gesagt, dass er nur 5 paar Schuhe hat! Fünf? Ich dachte wieviele Schuhe ich habe... Ich habe nur 5 paar Stiefel. Zwei Braunen und drei schwarzen jede mit verschiedener Laenge und Schuhabsaetze  :lol: 2 Sportschuhe, 4 Arbeitsschuhe... Ich weiss es nicht wieviele Sandalen, Pantoffeln und taegliche Schuhe ich habe.
Kann ich ein Schuhenarr sein? Ist das normal, dass eine Frau mehr als 25-30 paar Schuhe hat? Ich bin dreizig jahre alt. Ich denke, dass es total normal und üblich ist, dass ich genau so viele Schuhe wie mein Alter habe! nicht Wahr? ;)
Ich werde meine Schuhe zaehlen und ich werde welche abgeben, wenn ich mehr als 30 paar habe.
Ich kann mich an die Schuhe meiner Mutter erinnen. Als Kind, habe ich sie immer mit passenden Schuhen für jeden Anzug gesehen. Vielleicht ist das der Grund für mein Verhalten und meine Schuhabhangigkeit  :roll:
Ich wünsche Ihnen einen Schönen Tag mit Schöner Schuhen  :D

Und schon das Ende dieses jahres. 2007 war für mich ein interessantes jahr. Ich habe mein Haus, meine Arbeit und meine Stadt geandert. Ich vermisse meine Ordnung in İzmir; mit meinen Freunden, meiner Cousine und ihre Familie und sogar meine Katze, die im mein Garten von unser Sommer Haus lebt. Ich denke dass in İzmir das wetter und Die Personnen besser als in Bursa sind. wenn mein Kontrakt für meine Arbeit beendet ist, dann werde ich umziehen. Wo? Dass weiss ich nicht jetzt! aber es ist sicher dass was ich gebraucht habe, ist nicht da.
Ich hoffe, 2008 werde besser als 2007 sein.Wünsche mir Glück!!!