Ey Meraklı Okuyucu,

HOŞGELDİN

8 Ekim 2009 Perşembe

Aşk Şeriatı-Elif Şafak-Sharia of Love


Sayfa 35  A.Z.Zahara'nın mektubu
Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme
Aşk Şeriatı.Yazmaya cesaret edemedim.Dilim lal oldu,kalemimin ucu kör.Kırk
fırın ekmek yemeye yolladım kendimi.Dünyayı dolaştım.İnsanlar tanıdım,hikayeler
topladım.Üzerinden çok bahar geçti.Fırınlarda ekmek kalmadı;ben hala ham,hala
aşkta bir çocuk gibi toy…

‘hamuş’ derdi Mevlana kendine.Yani suskun.Düşündün mü hiç bir şairin
,hem de namı dünyayı sarmış bir şairin,yani işi gücü,varlığı,kimliği ve hatta
soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem
dizeye imza atmış bir insanın,nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini…?
Kainatın da tıpkı bizim gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradan'ın emaneti saklı bir cevher addedip anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri.Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu. Mesneviyi şerhedenlerin çoğu bu ölümsüz eserin "b" harfiyle başladığına dikkat çeker. İlk kelimesi "bişrev"dir. Yani "Dinle!" Tesadüf mü dersin ismi "Suskun" olan bir şairin en kıymetli yapıtına "Dinle!" diye başlaması. Sahi sessizlik dinlenebilir mi?
Bu romanda her bölüm aynı sessiz harf ile başlar. "Neden" diye sorma,ne olur. Cevabını sen bul. Ve kendine sakla. Çünkü öyle hakikatler vardır ki bu yollarda, anlatırken bile sır kalmalı. 
PAGE  35 Letter of A.Z.Zahara
It was a long time ago. A novel fell in to my heart.Sharia of Love. I couldnt dare to write. My tongue is paralysed, tip of my pen is broken. I sent myself "to eat fourty bakers bread" (A turkish proverb in sense of necessity to learn a lot). I traveled around the world. I met people, collected stories. Many springs passed over. There is no bread left in the baker: I am still undone, immature like a child, in love.
Mevlana (Celaleddin Rumi) called himself "Hamuş", meaning "Mute". Have you ever thought how a poet, whose reputation is known all across the world, -whose all life, being, identity and  even the air he breathes is made out of words, who has signed more than sixty thousand fabolous verses- could  name himself "mute"?
The cosmos has a coy heart and a steady heart beat just like us. Over the years whereever I go, I listened to this beat. I listened each person considering that they all are ores with Gods escrow hidden within. I loved listening. The sentences, words and letters... However, what made me write this book was solid silence.
Most of the people who study "Mesnevi" notice that this immortal masterpiece begins with letter "b". The first word is "Bişrev!", meaning "Listen!". Would you consider it a coincidence that a poet who calls himself "Mute" begins his masterpiece with "Listen!". Honestly, can silence be listened to?
In this novel each episode begins with the same letter. Dont ask "why", please. Find the answer yourself. And keep it to yourself. Because there are such veracities in this path, it should be kept secret even when told.

Hiç yorum yok: